Nylon Passion 2
Nylon Passion 2
Oğuz yaşadığı muazzam hazdan 2 gün geçmesine rağmen yaşadıklarının rüya olduğunu ve hayallerini süsleyen l****anın yaptıklarının etkisinden kurtulamamıştı. Aniden mekanında çalan telefonun sesi ile daldığı rüyalarından uyandı Oğuz…
Ayten : Oğuz abi nasılsın?
Oğuz : Şu abi olayını bırakalım istersen (biraz iç çekerek)
Ayten : Tamamdır biz bize hariç diğer ortamlarda hitap etmem.
Oğuz : Sen nasılsın Ayten ?
Ayten : İyidir Oğuz ab..pardon Oğuz. Kusuruma bakma dilim alışmış
Oğuz : Ok. Önemli değil
Ayten : Ee monitörü kontrole gelmeyecek misin? (Şımarık bir kız tonu ile)
Oğuz : Tamam gelirim (Heyecan verdiği titreme ile çıkan ses tonu)
Ayten : Ok. Fazla geç kalma okula geç kalmamam gerekir.
Oğuz hiç beklemediği bu telefon görüşmesinin ardından Ayten in dairesi gitmek için hızla mekanını terk eder. Yolda hızlı adımlar ile yürürken bir yandan kalbi hızla atmakta bir yandan da Ayten in bacaklarında olabilecek ince çorap çeşitleri hakkında düşünceler sarmaktaydı. Acaba en son evinden ayrılırken bahsettiği sürprizimi yapacaktı yoksa en son üstünde gördüğü ince ten çorabı ile karşılayacaktı kendisini…
Bölüm 2
Derin düşüncelerin sardığı Oğuz nasıl vardığını anlamadan Ayten in oturduğu dairenin kapısına ulaştı. Ayten in bacaklarında göreceği ince çorabın renginin merakı ve heyecanı içinde zile bastı.
Ayten : Hoş geldin Oğuz abi. Tam zamanında geldin.
Oğuz : Hoş bulduk Ayten fakat hitap konusunda anlaştığımızı zannediyordum
Ayten : Öhöm ee Oğuz abi arkadaşımla buradan okula geçicez de ( Yine muzip bir tonla )
Oğuz : Ok Ayten anladım ( Oğuz da geç olmadan jeton düşer hitap için)
Ayten casino firmalari terlik uzatırken Oğuz her zaman ki gibi onun bacaklarını saran ten rengi ince çorapla ilgili merakını gideren yere doğru bakış atar. Oğuz terlikleri giyerken içine bir şüphe düşmüştür ? Acaba içerideki arkadaşı kimdi ? Neden bur da idi ? gibi düşüncelerle salona girdi. Salonun üçlü kanepesinde okul üniforması ile oturan minyon tipli Mila Kunis i andıran hoş bir kız oturuyordu. Oğuz kızın zarif bacaklarını saran süt beyazı ince çorabı süzmekte gecikmedi.
Ayten : Tanıştırayım. Oğuz abi. Melis
Oğuz : Memnun oldum Melis
Melis : Bende memnun oldum.
Ayten : Oğuz abi ben fotokopi için kırtasiyeye gitmem lazım. Ben yokken bilgisayar için Melis ten yardım isteyebilirsin. Fazla geç kalmam ( Hınzır bir gülümseme ve ses tonu ile)
Oğuz : Ok. Ayten
Oğuz bu sefer bilgisayar masanın arkasına Melis in bacaklarını süzecek şekilde geçer ve her ihtimale karşı montajını yaptığı monitörün kablosunu söker. Melis in zarif bacaklarını saran süt beyazı ince çorabı süzmek için en iyi oyalanma taktiği buydu Oğuz için…Bu arada Ayten ev kapısının önünde kapıyı açıp kapatır. Bu hamlesinden sonra hafif aralık olan salon kapısına
doğru yönelir. Oğuz bu esnada Melis in dangling (sallanan) modundaki bacaklarının tesiri altına girmişti bile.Ne Oğuz ne de Melis kendilerinin hafif aralık olan salon kapısındaki Ayten tarafından izlendiklerini bilmiyorlardı. Oğuz Melis in zarif bacaklarını saran çorabı daha yakından görmek için aynı taktiğine yine başvurur…
Oğuz : Melis bi bakar mısın ?
Melis : Buyrun !
Oğuz : Senden rica etsem monitör e güvenilir casino karşı oturur musun ? Ben masanın arkasından ekranı göremiyorum.
Melis : Tabii ki hemen geçiyorum monitörün karşısına
Melis in masaya hareketlendiğini gören Ayten muzır bir şekilde elinde hazır tuttuğu cep telefonunun kamerasını çalıştırır. Oğuz ise masanın arkasında beyaz çorabın içindeki kırmızı ojeli parmakları daha yakından görebilmenin hazzı içindedir. Melis oturduğu gibi beyaz ince çoraplı ayaklarını relax biçimde ileri geri sallamaya devam ediyordu. Oğuz kendine dahada yaklaşan bu minyon ayaklar karşısında gittikçe nabız atışlarına hakim olamıyordu. Melis masanın arkasında sallanan kablolara ayaklarının temas etmesine rağmen umursamaz bir şekilde ayağını sağa sola ileri geri sallamakta sakınca görmüyordu. Fakat bu durum masanın arka tarafındaki her saniye aleti sertleşen Oğuz için geçerli değildi. Oğuz bir şekilde bu beyaz ince çoraplara temas etmek için aklından tilkilikler geçiriyordu. O esnada Aklına parlak bir fikir geldi ve sertleşen aletini masanın arkasındaki boşlukta sarkan kabloların hizasına getirdi. Bu sayede Melis in beyaz ince çoraplı minyon ayaklarına ulaşmak daha kolay olacaktı. Melis karşındaki şahsın ereksiyonundan habersiz ayağını sallarken aniden sıcak bir et parçasının temas ettiğini hissetti. Melis yüzünün aldığı ufak bir şaşkınlıkla ayağına temas eden sıcaklığı bir daha yokladı. Beyaz çoraplı minyon ayağını bu et parçasının üstünde ileri geri sürterken karşında kendinden geçen Oğuz un cinsel organı olduğunu anlamakta gecikmedi. Melis in yüzündeki ufak şaşkınlık yerini minyon ayağına internet casino oyuncak bulan bir gülümseye bıraktı. Oğuz aletinin üstünde yumuşaklığını hissettiği oval hareketler yapan beyaz çoraplı kırmızı ojeli ayak parmaklara karşı fazla kayıtsız kalamadı. Melis aniden bacaklarında ve diz kapağı hizasında bulunan eteğinde ayağı ile oynadığı oyuncaktan farklı bir sıcaklık hissetti. Oğuz un aleti öyle bir kıvama gelmişti ki Melis in etek ucu dahil bacaklarını saran süt beyazı ince çoraplarını döl yağmuruna tuttu. O esnada cep telefonu ile gizlice kameraya çeken Ayten i bile içinden “vay be benim çorabıma bile böyle patlamamıştı” dedirtti. Melis Ayten in her an gelmesi telaşı ile diz kapağı hizasındaki eteğinden damlayan menileri temizlemek için ince beyaz çorabını çıkarır. Hadisenin bittiği gören Ayten dışardan geliyormuş gibi sokak kapına doğru yönelir.
Melis : Lütfen bundan Ayten e bahsetmeyelim.
Oğuz : Kesinlikle bana güvenebilirsin ( Kendinden geçmiş bir halde )
Oğuz dışarıdan gelen kapı sesi ile boşalmanın verdiği sarsıntıyla kitlenen dizlerini ve baldırlarını toparlamaya çalışır. Salona gelen Ayten in yüzünde sinsi bir gülümseme var.
Ayten : Hayırdır Melis ! Çoraplarına ne oldu ?
Melis : Hiç sorma Ayten. Sandalyeye otururken çorabımı bi yere takdırdım herhalde, çok kötü kaçtı.
Melis : Ayten senin yanında yedek çorabın var mı ? Ben yanıma almayı unutmuşum ( Mahçup bir ses tonu ile)
Ayten : Dolabımda olucaktı Melis fakat ince siyah çorap var beyaz renk yok.
Melis : Olsun canım rengi sorun değil
Oğuz ise olup bitenler karşısında kafası iyice karışmıştır. Acaba Ayten in kendisine bahsettiği sürpriz yaşamış olduğu bu hadisemi idi ? Ayten yüzünde hafif bir sırıtma tebessümü ile salona geri döner.
Ayten : Oğuz abi monitörü ayarladın mı?
Oğuz : Halletim Ayten
Ayten : Ok abi. Biz okula geç kalıcaz sonra görüşürüz
Oğuz : Görüşürüz Ayten…