Grinin Elli Tonu episode:8
Grinin Elli Tonu episode:8
Grinin Elli Tonu:Bölüm Sekiz (Anastasia Steele)Bakireliğini Bay Christian Grey Teslim Etmesi
Christian ellerini saçlarının arasında dolaştırarak çalışma odasında bir aşağı bir yukarı gidip geliyordu.İki el,çifte çileden çıkma demekti.Her zamanki kaya gibi kontrolü sarsırmışa benziyordu.Bunu‘’Bana neden söylemediğini anlamıyorum,’’diye azarladı.’’Hiç yeri gelmedi.Cinsel durumumu tanıştığım herkese ifşa etmek gibi bir alışkanlığım yok.Demek istediğim,doğru dürüst tanımıyoruz.’’Ellerime bakıyordum.Neden kendimi suçlu hissediyordum?Neden bu kadar delirmişti?Ona kaçamak bir bakış attım.‘’Pekala,artık hakkımda çok daha fazlasını biliyorsun,’’diye çıkıştı.Ağzı sert bir çizgiye dönüşmüştü.’’Tecrübesiz oldugunu biliyordum; ama bir bakire!’’Bunu gerçekten pis bir kelimeymiş gibi söylemişti.’’Lanet olsun,Ana! Az önce sana gösterdiklerim…’’diye inledi.’’Tanrı beni affetsin.Benim dışımda seni öpen oldumu?’’ ‘’Elbette oldu.’’Gücenmiş görünmek için elimden geleni yapıyordum.Tamam…belki sadece iki defa.‘’Ve genç,kibar bir adam ayaklarını yerden kesmedi.Anlamıyorum.Yirmi bir,neredeyse yirmi iki yaşındasın.Güzelsin.’’Elini saçlarının arasından bir kez daha geçirdi. Güzel.Zevkten kıpkırmızı kesildim.Christian Grey güzel oldugumu düşünüyordu.Sersem sırıtışımı gizlemek için,bakışlarımı birbirine kenetlediğim parmaklarıma diktim.Belki de yakını göremiyordur.Bilinçaltım,uyku halindeki kafasını kaldırmıştı.Ona en çok ihtiyaç duyduğum anda nerelerdeydi?’’Ve hiçbir tecrüben yokken,ciddi ciddi benim ne yapmak istediğimi tartışıyorsun…’’Kaşları birleşmişti.’’Seksten nasıl uzak durdun?Lütfen anlat bana.’’Omuz silktim.‘’Hiç kimse gerçekten bilirsin işte…’’İpi gögüsleyen sadece sen oldun.Ve sende bir tür canavar çıktın.’’Neden bana bu kadar kızdın ki?diye fısıldadım.’’Sana değil.Kendime kızgınım.Ben sandım ki…’’İç geçirdi.Bana kurnaz bir bakış atıktan sonra kafasını salladı.’’Gitmek istiyor musun?’’diye sorarken sesi nazikti.’’Hayır ,tabiki eğer sen gitmemi istiyorsan,’’diye mırıldandım.Ah hayır…Gitmek istemiyorum.’’Tabii ki istemiyorum.Burada olman hoşuma gidiyor.’’Bunu kaşlarını çatarak söyledikten sonra saatine baktı.’’Geç oldu.’’Ve sonra dönüp bana baktı.’’Dudağını ısırıyorsun.’’Sesi boguktu ve ben şüpheyle süzüyorrdu.’’Özür dilerim.’’ ‘’ Özür dileme.Sadece ben de dudaklarını ısırmak,hem de sertçe ısırmak istiyorum.’’Nefesim kesildi.Bana böyle şeyler söyleyip etkilenmememi nasıl bekleye bilirdi? ‘’Gel,’’diye mırıldandı.’’Ne?’’ ‘’Durumu hemen suan düzelteceğiz.’’ ‘’Ne demek istiyorsun?Ne durumu?’’ ‘’Senin durumunu.Ana,seninle sevişeceğim,şimdi.’’ ‘’Ah.’’Yer ayağımın altından kaymıştı.Ben bir durumdan ibarettim.Nefesimi tuttum.’’Demek istediğim,istediğin buysa.Şansımı zorlamak istemem.’’Sevişmediğini sanıyordum.Çok sert becerdiğini sanıyordum.Yutkundum;birden dilim damağım kurumuştu.Bana ahlaksız ve etkileri aşağıya,ta oraya kadar ulaşan bir sırıtışla baktı.’’Bir istisna yapabilir ya da ikisini birleştirebilirim.Göreceğiz.Seninle gerçekten sevişmek istiyorum.Lütfen benimle yatağa gel.Anlaşmamızın yürümeini istemiyorum,ama nasıl bir işe girdiğin konusunda gercekten bir fikrin olmalı.Eğitimimize bu akşam temel bilgilerle başlayabiliriz.Bu benim kalpli çiçekli bir kıvama geldiğim anlamına gelmiyor;sadece istediğim bir amaca ulaşmak için bir araç;ve umuyorum seninde istediğin bir amaca.’’Bakışları yoğundu.Kızardım…Tanrım…Dilekler gerçek olabiliyormuş demek.’’Ama kurallar listesinde talep ettiklerinide yapmadım.’’Sesim nefes nefese tereddütlüydü.’’Kuralları unut.Bu akşamlık bütün o detayları unut.Seni ofisimde yere kapaklandığın andan beri istiyorum ve seninde beni istediğini biliyorum.İstemeseydin,burda sakin sakin oturup cezaları ve sınırları tartışıyor olmazdın.Lütfen Ana,geceyi benimle geçir.’’Elini bana uzatırken,gözleri parlak,ateşli ve heycanlıydı.Elimi avucuna bıraktım.Beni önce ayağa kaldırdı,sonra kollarının arasına çekti ve bedenini boydan boya bedenimde hissettin.Bu cevik hareketi beni hazırlıksız yakalamıştı.Parmaklarını ensemde dolaştırdı,atkuyruğumu bileğine doladı ve beni ona bakmaya mecbur edecek şekilde haifçe çekti.Bana tepeden bakıyordu.’’Sen çok cesur bir genç kadınsın,’’diye fısıldadı.’’Sana hayranım.’’Kelimeleri beni kışkırtmıştı;kanım alev alevdi.Eğilip dudaklarımı usulca öptü ve alt dudağımı emdi.Ağzını ağzımdan ayırmadan,’’Bu dudağı ısırmak istiyorum,’’diye mırıldandı ve dudağımı dikkatle,dişlerinin arasına alıp çekti inledim.Gülümsedi.’’Lütfen,Ana.Seninle sevişmeme izin ver.’’ ‘’Evet,’’diye fısıldadım,çünkü burada olma nedenim buydu.Beni bırakıp elimi tutarken ve dairenin içine çekerken,gülümsemesi zefer doluydu.Yatak odası genişti.Tavana kadar yükselen camlar seattle’in ışıklı,çok katlı binalarına bakıyordu.Duvarlar beyaz,mobilyalar açık maviydi.Devasa yatak ultra-moderndi ve dalgaların karaya attığı odun parçalarına benzeyen kaba,gri ahşaptan yapılmaydı.Köşelerden yükselen dört direğe rağmen sayvansızdı.Üstündeki duvar göz alıcı bir deniz tablosuna dönüştürülmüştü.Yaprak gibi titriyordum.Sonunda,bunca zaman sonra bunu yapacaktım ve yapacağım kişi Christian Grey’den başkası değildi.Nefes alışım sıklaşmıştı ve gözlerimi ondan ayıramıyordum.Saatini çıkarıp yatağını tamamlayan bir şifonyerin üstüne,ceketinide bir sandalyeye bıraktı.Üzerinde beyaz keten gömleği ve kot pantolonu vardı.Kalp durduracak kadar güzeldi.Koyu bakır rengi saçları karışmıştı,gömleği pantolonun üstüne sarkıyordu.Gri gözleri cesur ve göz alıcıydı.Converse ayakkabılarından kurtuldu ve yere eğilip çoraplarını tek tek çıkardı.Christian Grey’in ayakları.Vay canına…Çıplak ayaklarda ne vardı böyle?Döndü ve yumuşak bir ifadeyle bana baktı.’’Doğum kontrol hapı kullanmıyorsundur herhalde?’’Ne?Lanet olsun.’’Tahmin etmiştim.’’Şifonyerin en üst çekmecesini açtı ve bir paket prezervatif çıkardı.Bana büyük bir dikkatle baktı.’’Hazırlan,’’diye mırıldandı.’’Storların inik olmasını mı istersin?’’ ‘’Fark etmez,’’diye fısıldadım.’’Yatağında kimsenin uyumasına izin vermediğini sanıyordum.’’ ‘’Uyuyacağımızı kim söyledi?’’diye mırıldandı.’’Ah.’’Tanrı aşkına Usulca bana yaklaştı.Kendinden emin seksi alev alev gözler.Kalbim gümbürdemeye başlamıştı.Kanım bedenimin her yanına pompalanıyordu.Yoğun ve sıcak arzu karnımda birikiyordu.Karşımda durup gözlerimin içine baktı.O kadar seksiydi ki.Yumuşak bir sesle,’’Şu çeketi çıkaralım ne dersin?’’dedi ve yakalarından tuttuğu ceketi nazik bir hareketlerle omuzumdan kaydırıp sandalyenin üstüne bıraktı.’’Seni ne kadar çok istediğim konusunda bir fikrim var mı,Ana steele?’’diye fısıldadı.Nefesim kesilmişti.Gözlerimi ondan ayıramıyordum.Elini uzattı ve parmaklarını yanağımdan çeneme dogru usulca kaydırdı.Çenemi okşarken,’’Sana neler yapacağım konusunda bir fikrin var mı?’’diye ekledi.Vucudumun en derin en karanlık yerindeki ksalar,en enfes şekilde kasılmıştı.Acı o kadar tatlı ve keskindi ki gözlerimi yummak istedim,ama tutkuyla bana bakan gözleriyle hipnotize olmuştum.Eğilip beni öptü.Dudakları,benimkilerle bütünleşirken talepkar,sert ve telaşsızdı.Çeneme,çenemin altında ve ağzımın köşelerine kuş tüyü ağırlığında öpücükler kondururken,ğömleğimin düğmelerini çözmeye koyuldu ve usulca üzerimden sıyrılıp yere düşmesine izin verdi.Geri çekilip bana baktı.Üzerine tam oturan,açık mavi,dantel sütyenin içindeydi.Tanrı’ya şükür.’’Ah,Ana,’’diye soludu.’’O kadar güzel bir tenin var ki,açık renk ve pürüzsüz.Her santimini öpmek istiyorum.’’Kızardım…Ah Tanrım.Neden sevişemeyeceğini söylemişti?İstediği her şeyi yapardım.Saçımdaki tokayı kavrayıp çekti ve saçlarım omuzlarımda aşağı dökülürken iç geçirdi.’’Esmerleri severim.’’diye mırıldandı.Her iki eli de saçlarımdaydı ve başımın iki yanını sıkıca kavramıştı.Öpüşü talepkardı;dili ve dudakları benimkileri kandırıyordu sanki.İnledim ve dilim,bütünçekingenliğiyle,onunkiyle buluştu.Kollarını bana doladı ve bedenine bastırıp iyice sıktı.Beni kalçalarına iyice yaslamıştı.Zorlamadan bana bastırdığı ereksiyonunu hissediyordum.Birkez daha ağzının içine doğru inledim.Bütün vücudumu yakıp yıkan asi duyguları-yoksa hormonlar mıydı?-güçlükle bastıra biliyordum.Onu öylesine istiyordum ki! Kollarının üst tarafını kavrayınca,kaslarını hissettim.Şaşırtıcı derecede güçlüydü…ve kaslı.Çekinerek ellerimi yüzüne,saçlarının arasına kaydırıdım son derece yumuşak ve asillerdi.Saçlarını yavaşca çektim.İnledi.Beni karyolaya doğru itti.Ta ki yatağı dizlerimin arkasında hissedene kadar.Bir an yatağın üzerine itecek sandım,ama bunu yapmadı.Beni serbest bırakıp birden dizlerinin üstüne çöktü. Kalçalarımı iki eliyle birden kavradı ve dilini ğöbeğimde dolaştırdıktan sonra,nazik bir dokunuşla kalça kemiğime,sonra göbeğimin üstünden diğer kalça kemiğime kaydı.’’Ah’’diye inledim.Onu önümde,dizlerinin üstünde görmek,ağzını üzerimde hissetmek çok beklenmedik ve seksiydi.Ellerim saçları arasındaydı ve sesi fazla yükselen nefesimi sakinleştirmeye çalışırken,Saçlarını usulça çekiştiriyordum.İnanılmaz uzunluktki kirpiklerinin arasından bana bakarken,gözleri yakıcı bir duman grisine çalmıştı.Elleri yukarı uzandı,kot pantolonumun düğmelerini çözdü,sonra hiç telaşsız,fermuarını indirdi.Gözlerini benimkilerden ayırmadan,ellerini pantolonun bel kısmının altına kaydırdı,tenimin üstünden geçirip arka tarafıma uzandı.Elleri belimden kalçalarıma inerken,kotpantolonumu da indirdi.Bakışlarımı kaçıramıyordum.Durdu,dudaklarını yalarken,göz temasını bir an bile kesmemişti.Öne eğildi ve burnunu bacaklarımın arasındaki uç noktaya sürttü.Onu hissediyordum.Orada.’’O kadar güzel kokuyorsun ki,’’diye mırıldnarak gözlerini yumarken yüzünde saf bir zevk vardı.Neredeyse kıvranıyordum.Yukarı uzandı,karyolanın üzerindeki örtüyü çekti ve sonra beni yavaşça yatağa bıraktı.Dizlerinin üstünden kalkmadan ayağımı tuttu,Converse’imi çözüp çorabımla birlikte ayağımdan çıkardı.Ne yaptığını göre bilmek için dirseklerimin üstünde doğrulmuştum.Nefes nefese ve istekle doluydum.Ayağımı topuğumdan kaldırdı ve başparmağının tırnağını tabanımın çukurunda dolaştırdı.Neredeyse acı vericiydi,ama hareketin kasıklarımda yankılandığını hissetmiştim.İç geçirdim.Gözlerini benimkilerden ayırmadan,bu kez önce dilini sonra dişlerini ayak tabanımın çukurunda gezdirdi.Lanet olsun.İnledim.Bunu nasıl orada hissede biliyordum?İnleyerek yeniden yatağa düştüm.Yumuşak kıkırtısını duydum.’’Ah,Ana sana neler yapabilirim,’’diye fısıldadı.Diğer ayakkabımı ve çorabımı da çıkardıktan sonra ayağa kalktı ve kot pantolonumu tamamen çekip çıkardı.Yatağında sadece sütyenim ve külotumla yatıyordum ve grey tepeden bana bakıyordu.’’Çok güzelsin,Anastasia steele.İçinde olmak için can atıyorum.’’Lanet olsun.Sözleri.O kadar baştan çıkartıcıydı ki.Nefesimi kesiyordu.’’Bana kendine nasıl zevk verdiğini göster.’’Ne?Kaşlarım çatıldı.’’Utanma,Ana Göster bana,’’diye fısıldadı.Kafamı salladım’’Ne demek istediğini bilmiyorum.’’Sesim boğuktu.Arzuya bulanmış halini tanımakta ben bile güçlük çekiyordum.’’Başımı salladım.’’Tatmin etmiyorum,’’diye mırıldandım.Kısa bir an için şaşırarak kaşlarını kaldırdı.Gözleri koyulaştı ve inanmayarak kafasını salladı.’’Pekala,bu konuda ne yapa bileceğimize bir bakalım.’’Sesi yumuşak ve meydan okuyucu,enfes bir şehvet tehdidiydi.Kot pantolonunun düğmelerini hiç telaşsız çözüp pantolonunu yavaşça indirirken gözleri üzerimden bir an olsun ayrılmadı.Üzerime eğildi ve iki ayak bileğimi tutarak bacaklarımı hızla araladı ve bacaklarımın arasına doğru emekledi.Üzerime eğildi.İhtiyaçla kıvranıyordum.’’Kıpırdama,’’diye mırıldandıktan sonra,eğilip bacaklarımın içlerini öptü.Öpücükleri daha yukarı,külotumun ince,dantel kumaşına kadar aralıksız devam etti.Ah…Kıpırdamadan duramıyordum.Nasıl kıpırdamazdım ki?Altında kıvranıyordum.’’Hareketsiz durman konusunda biraz çalışmamız gerekecek,bebeğim.’’Öpücükleri karnıma tırmandı ve dili göbek deliğime daldı.Kuzye dogru yol almaya devam ediyor,bedenimi öpücüklerle boğuyordu.Tenim yanıyordu.Kıpkırmızı olmuştum,çok sıcak ve çok soğuktu.Tırnaklarımı altımdaki çarşafa geçirmiştim.Yanıma uzandı ve eli kalçama,belime ve göğüsüme doğru çıktı.Bana tepeden bakarken yüzümde anlaşılmaz bir ifade vardı.Yavaşca memelerimi kavradı.’’Avuçlarıma tam uyuyorsun,Anastasia,’’diye mırıldandı ve işaret parmağını sütyenimin kupuna takıp yavaşça aşağı çekerek mememi özgür bıraktı.Ama sütyenin baleni ve kup kısmının kumaşı mememi yukarı doğru itiyordu.Parmağı diğer mememe kaydı ve aynı işlemi tekrarladı.Sabit bakışları altında memelerim şişmiş,meme uçlarım sertleşmişti.Kendi sütyenimle bağlanmıştım.Hayranlık dolu bir sesle,’’Çok hoş,’’diye fısıldayınca,meme uçlarım daha da sertleşti.Mememe yavaşça üflerken,elini diğer mememe kaydırdı.Başparmağıyla meme ucumu kıvırıp uzattı.Kasıklarıma kadar hissettiğim tatlı bir duyguyla inledim.Fena ıslanmıştım.Parmaklarım çarşafı daha sıkı kavrarken,Ah lütfen diye,yalvardımDudakları diğer mememin üstüne kıvrıldı ve ucunu çekince,neredeyse sarsıldım.’’Bakalım seni bu sekilde boşaltabilecek miyiz?’’diye fısıldayarak ağır şehvet saldırısını sürdürdü.Meme uçlarım,bütün sinir uçlarımı bedenimin tamamının tatlı bir ıstırapla şakımasına neden olacak şekilde uyaran ustalıklı parmaklarının ve dudaklarının enfes yükünü taşıyordu.Durmakbilmiyordu.’’Ah…lütfen,’’diye yalvardım ve başımı arkaya attım.İnlerken ağzım aralanmış,bacaklarım kaskatı kesilmişti.Tanrı aşkına bana neler oluyor böyle? ’’Kendini bırak bebeğim,’’diye mırıldandı.Dişleri meme ucumun üstüne kapandı,parmakları diğer meme ucumu sertçe çekti ve bedenim sarsılarak binlerce parçaya bölünürken ellerinde dagıldım.Beni öperken,ağzımın içindeki dili çığlıklarımı yutuyordu.Ah,tanrım.Olağanüstüydü.Bunca patırtının neden koptuğunu artık anlamıştım.Yüzünde tatmin olmuş bir gülümsemeylen bana bakıyordu.Diğer yandan benimkinde minnet ve hayranlıktan baska bir şey olmadıgından emindim.’’Çok duyarlısın,’’diye soludu.’’Bunu kontrol etmeyi öğrenmen gerekecek ve nasıl yapacağını öğretmek çok keyifli olacak.’’Beni biz kez daha öptü.Orgazmın beni çıkardığı yükseklikten yere inerken,nefesim hala kesik kesikti.Eli belime,oradan kalçama indi ve sonra beni yavaşça avuçladı…Tanrım.Parmağı ince dantelin içine kaydı ve etrafımda-orada-yavaşça dolaştı.Gözlerini kısa bir an için yumdu ve nefesi bir an kesildi.’’Öyle enfes ıslanmışsın ki.Tanrım,seni istiyorum.’’Parmağını içime kaydırdı ve o bunu tekrar tekrar yaparken,haykırdım.Klitorisime avucunu yerleştirdi ve bir kez daha haykırdım.Parmağını içime,daha derinlere itti.İnledim.Aniden doğruldu,külotumu çekiştirerek çıkardığı gibi yere fırlattı.İç çamaşırını indirdiği anda,ereksiyonu özgürlüğünü ilan etti.Vay canına…Baş ucu komodine uzandı,folyolu bir paket kaptı ve sonra iyice araladığı bacaklarımın arasına geçti.Dizlerinin üstünde doğruldu ve prezervatifi hatırı sayılır uzunluğuna yerleştirdi.Ah hayır…Sığacak mıydı?nasıl?Gözleri gözlerimde,’’Endişelenme,’’diye soludu.’’Sen de genişleyeceksin.’’Ellerini başımın iki yanına yaslayıp üzerime eğildi ve kaskatı bir çene ve yanan gözlerle gözlerimin içine baktı.Gömleğinin hala üzerinde olduğunu ancak o zaman fark ettim.Usulca,’’Bunu yapmayı gerçekten istiyor musun?’’diye sordu.’’Lütfen,’’diye yalvardım.Yavaşça,’’Dizlerini yukarı çek,’’diye emretti ve hızla itaat ettim.Ereksiyonunun başını cinsel organımın girişine yerleştirirken,’’Şimdi seni becereceğim,Bayan Steele.’’diye mırıldandı.’’Çok ser,’’diye fısıldadı ve kendini hızla içime itti.Christian bekaretimi bozarken,içimde,derinlerde tuhaf bir çimdiklenme hissi duyarak,’’Ahhh!’’DİYE haykırdım.Durdu.Gözleri mest edici bir zaferle parlayarak bana bakıyordu.Ağzını hafifçe araladı.Nefesi boğuktu.İnledi.’’Çok sıkısın.İyi misin?’’Gözlerim fal taşı gibi açık,ellerim kollarının alt kısmında,başımı salladım.İçimin doluluğunu hissediyordum.Kıpırdamadan durarak,içimde uyandırdığı bu duyguya uyum sağlamama izin verdi.Bir an sonra gerilmiş bir sesle,’’Hareket edeceğim,bebeğim,’’diye soludu.Ah.Müthiş bir yavaşlıkla geri çekildi.Gözlerini yumdu,inledi ve kendini bir kez daha içime itti.Ben bir haykırış daha koyuverince durdu.’’Daha?’’diye fısıldarken,sesi boğuktu.’’Evet,’’dedim nefessiz.Bunu bir kez daha yaptı ve yine durdu.İnledim,bedenim onu kabul etmişti.Ah,bunu istiyordum.’’Yine?’’diye soludu.’’Evet.’’Bu bir yakarıştı.Ve hareket etti,ama bu defa durmadı.Ağırlığını üzerimde hissedeceğim ve beni aşağıda tutacak şekilde,dirseklerine kaydırdı.Ve bu yabancı duyguya alışırken,kalçalarım onunkilerle buluşmak için ürkek bir şekilde kıpırdıyordu.Hızını arttırdı.İnledim hızını gittikçe ve insafsızca artırarak,acımasız bir ritimle vurmayı sürdürdü ve ben de karşılık vererek ayak uydurdum.Başımı ellerinin arasına alıp beni sertçe öperken,dişleriyle alt dudağımı bir kez daha çekti.Hafifçe kayarken içimde,daha önce olduğu gibi,bir şeylerin oluştuğunu hissediyordum.O kendini içime itmeyi sürdürürken kasılmaya başladım.Vücudum titreyip yay gibi gerilirken,tenim bir ter tabakasıyla kaplanmıştı.Ah,Tanrım.Böyle hissedeceğini hiç bilmiyordum…Sadece o…Sadece ben…Ah lütfen…Kasıldım.Nefes nefese,’’Benim için boşal,Ana’’diye fısıldadı.Kelimeleriyle çözüldüm ve doruğa ulaşıp altında milyonlarca parçaya dağılarak erkekliğinin etrafında patladım.Boşalırken adımı haykırdı,sertçe abandı ve sonra içimde boşalırken kıpırdamadan durdu.Hala nefes nefeseydim.Soluğumu,gümbür gümbür çarpan kalbimi yavaşlatmaya çalışıyordum.Düşüncelerim asi bir kargaşa içindeydi.Vay canına.Sersemleticiydi.Gözlerimi açtım,gözleri kapalı,nefesi kesik halde,alnını alnına yasladı.Christian gözlerini kırpıştırarak açtı ve bana karanlık,ama yumuşacık bir ifadeyle baktı.Hala içimdeydi.Eğildi,alnıma bir öpücük kondurdu ve sonra kendini usulca geri çekti.’’Ah…’’Bu yabancılık karşısında yüzümü buruşturdum.Christian yanıma uzanıp dirseğine yaslanarak,’’Canını yaktın mı?diye sordu.Saçımın bir tutamını kulağımın arkasına itti.Sırıtmamak elimde değildi.’’Canımı yakıp yakmadığını mı soruyorsun?’’Alaycı bir gülümsemeyle,’’İmayı anlamamış değilim,’’dedi.’’Cidden,iyi misin?’’gözleri yoğun,meraklı,hatta talepkardı.Yanında yatarken,uzuvlarımın tutmadığını,kemiklerimin jöle kıvamını aldığını hissediyordum;gevşemiştim.Fazlasıyla gevşemiştim.Ona sırıttım.Sırıtmama mani olamıyordum.Onca patırtının nedenini artık biliyordum.İki ogazm…Dikiş yerlerinden yırtılmak,çamaşır makinesinin bir anda su alması gibi,bir anda boşalmak…Vay canına Bedenimin nelere muktedir olduğundan,ne derece kasılıp nasıl şiddetle ve hoşnutla gevşeyebileceğimden habersizdim.Bu zevkin tarifi yoktu.’’Dudağını ısırıyorsun ve sorumu hala yanıtlamadın.’’Kaşlarını çatmıştı.Onu afacan bir sırıtışla süzdüm.Dağınık saçları,alev alev yanan kısık gri gözleri,ciddi ve karanlık ifadesiyle,muhteşem görünüyordu.’’Bunu yine yapmak isterim,’’diye fısıldadım.Panjurlar geri inmeden önce,bir an,yüzünden bir rahatlama ifadesinin geçip gittiğini görür gibi oldum.Bana yarı kspslı gözlerle bakıyordu.Kuru bir sesle,’’Öyle mi,Bayan Steele?’’diye mırıldandı.Eğildi ve ağzımın köşeşine küçük bir öpücük kondurdu.’’Seni küçük talepkar,dedi.’’yüzüstü dön.’’Ona bir an gözlerimi kırpıştırdıktan sonra,yüzüstü döndüm.Sütyenimin kopçasını açtı ve elini sırtımdan kalçama doğru indirdi.’’Gerçekten çok güzel bir tenin var,’’diye mırıldandı.Bacaklarından biri benimkinin arasına girecek şekilde kaydı.Kısmen sırtıma uzanmıştı.Yüzüme düşen saçlarımı kenara itip çıplak omuzumu öperken,gömleğinin düğmelerinin tenime battığını hissediyordum.’’Gömleğin neden üstünde?’’diye sordum.Durdu.Anlık bir duraksamadan sonra,gömleği üzerinden sıyırıp tekrar üzerime uzandı.Ilık tenini tenimde hissediyordum.Mmm…Harika bir histi.Gögüsündeki az miktarda tüy öbeği.sırtımı gıdıklıyordu.Kulağıma,’’Demek seni tekrar becermemi istiyorsun,’’diye fısıldadı ve kulağımın çevresinden,boynumun aşağısına ladar kuş tüyü haififliğinde öpücükler sıraladı.Eli aşağıya doğru kayarak belimden kalçama,oradan da dizimin arka kısmına indi.Dizimi yukarı itti ve bir an nefesim kesildi.Şimdi ne yapıyordu?Bacaklarımın arasına girip,kalçama yaslanacak şekilde kıpırdandı.Eli bacağımdan sırtıma yöneliyordu.Usulca yanağımı okşadı.Sonra parmağını tekrar bacaklarımın arasına kaydırdı.’’Sana arkadan sahip olacagım, Anastasia,’’diye mırıldandı ve diğer eliyle,ensemdeki saçlarımı avuçlayıp yavaşça çekerek beni olduğum yere sabitledi.Başımı oynatamıyordum.Altına çivilenmiş ve çaresizdim.’’Benimsin diye fısıldadı.’’Sadece benim.Bunu sakın unutma.’’Sesi sarhoş edici,sözleri baş döndürücüve baştan çıkarıcıydı.Gittikçe büyüyen ereksiyonunu bacaklarımın arasında hissediyordum.Uzun parmakları usulca,küçük daireler çizerek klitorisime masaj yapmaya uzandı.Çenemi yavaşça dişlerken,nefesinin yumuşaklığı yüzümde dolaşıyordu.’’İlahi bir kokun var.’’Burnunu kulağımın arkasında sürttü.Eli,daireler çizerek etrafımda dolaşmayı sürdürüyordu.Istırap veren bir zevk kanımda adrenalin misali yükselirken,elinin bir yansıması olarak kalçamda da daireler çizmeye başladı.Yumuşak ama kesin bir sesle,’’Kıpırdama,’’diye emrederken,başmarmağını yavaşça içime itti ve oldığu yerde çevirerek vajınamın ön duvarını okşadı.Etkisi çıldırtıcıydı;bütün enerjim bedenimin içindeki tek bir noktaya konsantre olmuştu.Usulca,’’Hoşuna gidiyor mu?’’diye sorarken,kulağımı sıyırıyordu ve başparmağını yavaşca hareket ettirmeye başladı…içeri,dışarı,içeri,dışarı.Parmağı daireler çizmeyi sürdürüyordu.Bedenimden ateş akarken,nefesimi kontrol altında tutmaya,parmaklarının dizginlerinden boşalttığı düzensiz,kaotik duyguları hazmetmeye çalışarak gözlerimi yumdum.Bir kez daha inledim.’’Ne kadar çabuk ne kadar çok ıslandım.Çok duyarlısın.Ah Anastasia. Bu hoşuma gidiyor.Bu çok hoşuma gidiyor,’’diye fısıldadı.Bacaklarımı kasmak istiyor,ama hareket edemiyordum.Beni yatağa çivilemiş,sürekli,ağır ve dolambaçlı ritmini sürdürüyordu.Kesinlikle muhteşemdi.Bir kez daha inledim ve aniden hareket etti.Açılan gözlerimi deli gibi kırpıştırıyordum Kulağıma,Tadına bak,’’diye soludu.’’Em beni,bebeğim.’’Paramağı dilime bastırıyordu.Ağzım parmağının etrafında örtüldü ve çılgıncasına emmeye basladım.Başparmağının tuzlu tadını ve kanın cılız metalik kokusunu duyabiliyordum.Lanet olsun.Yanlıştı,ama bir o kadar erotikti.’’Ağzını becermek istiyorum,Anastasia ve birazdan becereceğim.’’Sesi boğuk ve kaba,nefesi kesik kesikti.Ağzımı becermek mi?İnledim ve dişlerimi parmağına geçirdim.İç geçirdi;saçlarımı daha fazla ve acı verecek şekilde çekince,onu bıraktım’’Yaramaz tatlı kız,’’diye fısıldadı ve sonra yeni bir paket için baş ucu komidinine uzandı.Saçımı serbest bırakırken,’’Oldugun yerde kal,kıpırdama,’’diye emretti.Ben kanım damarlarımda çağlar halde,nefes nefese beklerken,folyoyu yırttı.Beklenti baş döndürücüydü.Ağırlığını bir kez dahaüstüme vererek eğildi,saçlarımı ve kafamı sabitledi.Kıpırdayamıyordum.Baştan çıkarıcı bir şekilde kapana kısılmıştım ve Christian beni tekrar almaya hazırdı.’’Bu defa işi gerçekte ağırdan alacağız,Anastasia,’’dedi nefes nefese.Ve yavaş,çok yavaş içime kaydı.Ta ki içime tamamen gömülene dek.Esnetici,doldurucu,acımasız.Yüksek sesle inledim.Bu kez daha derinde gibiydi,enfes bir şeydi.Bir kez daha inledim.Kalçalarını kasıtlı olarak çevirip geri çekildi,bir an durdu ve sonra yeniden içeri kaydı.Bu hareketi defalarca tekrarladı.Beni deli ediyordu.Alaycı,kasten yavaş girişleri ve bu gidip gelen doluluk hissi aklımı başımdan alıyordu.’’Öyle iyi hissettiriyorsun ki,’’diye inledi ve içim titremeye başladı.Geri çekilip bekledi.’’Ah hayır,bebeğim,daha değil,’’diye mırıldandı.Titreme durdu ve Christian bu enfes sürece bir kez daha başladı.’’Ah lütfen,’’diye yalvardım.Daha fazlasını kaldırabileceğimden emin değildim.Bedenim öylesine gerilmişti ki gevşemek için kıvranıyordum.’’Canın yansın istiyorum,bebeğim,’’diye mırıldandı ve tatlı aheste işkencesini sürdürdü.Arkaya öne.’’Yarın her kıpırdayışında,orada olduğumu hatırlamanı istiyorum.Sadece benim.Sen benimsin.’’İnledim.’’Lütfen,Christian,’’diye fısıldadım.’’Ne istiyorsun,Anastasia.Söyle bana.’’Yine inledim.Geri çekildi ve kalçasıyla daire çizerek,yavaşça içime döndü.’’Söyle bana,’’diye mırıldandı.’’Seni,lütfen.’’Ritmi fark edilmeyecek kadar artırdı.nefesi daha çılgın bir hal almıştı.İçim hareketlenmeye başlarken Christian da ritmi hızlandırdı.Her girişin arasında,’’Sen.Çok.Tatlısın,’’diye mırıldanıyordu.’’Seni.O.Kadar.Çok.İtiyorum.Ki.’’İnledim.’’Sen Benimsin.Benim için gel bebeğim,’’diye homurdandı.Kelimeleri beni çözüyor,uçurumdan aşağı itiyordu.Bedenim organının etrafında sarsıldı ve adının anlaşılmaz bir halini yatağa doğru haykırarak boşaldım.Christian iki kesin girişle beni takip etti ve içime boşalırken,kıpırdamadan durdu.Üzerime yığıldı.Yüzü saçlarımın arasına gömüldü.’’Siktir.Ana,’’diye soludu.İçimden hemen çıktı ve yatağın kendine ait tarafına yuvarlandı.Dizlerimi göğsüme çektim.Tamamen tükenmiş halde,bitkin bir uykuya daldım ya dakendimi kaybettim.Uyandığımda,hala karanlıktı.Ne zamandır uykuda olduğum konusunda hiçbir fikrim yoktu.Örtünün altında gerindim.Her yanım acıyordu;enfes bir acıydı.Christian ortalıkta görünmüyordu.Gökdelenlerde artık daha az ışık vardı ve doğudan şafağın fısıltısı yükseliyordu.Müzik sesi duyuyordum.Piyanonun hareketli notaları,hüzünlü bir ağıt.